Merhaba,
Biz The ONE Topluluğuyuz,
Mottomuz; “Her şey Şifadır. İçsel dünyamız ile BİR (ONE) olarak, Bir TOPLULUK ile BİR olarak, EVREN ile BİR olarak, RUH ile BİR olarak hayalini kurduğumuz kişi olmak… ”
Amacımız dokunduğumuz her şeyi şifa olarak içselleştirip dönüştürmek…
Topluluk olarak sunduklarımız sadece birkaç gün veya haftada etkileri geçecek seanslar değil, bir yaşam tarzının, bir topluluğun oluşumunu da içermektedir. Aynı yöne çekilen, belli bir yolu takip etmeyen yolcular olarak, bir araya gelmemizin şifalanmamızda nasıl etkileri olduğunu hepimiz kişisel olarak deneyimledik, deneyimliyoruz ve gelecekte de deneyimleyeceğiz.
Her şeyi içimizde şifaya dönüştürdüğümüz bu yolculuk, aslında bir BEN’den özgürleşme ve ÖZ’e ulaşma; düşüncelerden, ideolojilerden, tanımlamalardan, duygulardan, korkulardan, kaygılardan, bağımlılıklardan, yargılardan, blokajlardan, kısacası “ben” olarak tanımladığımız tüm kimliklerden özgürleşme ve tüm kimliklere olan bağımlılığımızı kırma; koşulsuz “iç sevgiye” ulaşma yolculuğudur.
The ONE Topluluğu’nun düzenlediği inziva etkinlikleri sadece şamanik seans veya şamanik şifa inzivaları değil; müzik terapisi, nefes seansları, kolektif ve bireysel entegrasyon seansları ve birçok aktiviteyle desteklenmiş bütünleşik ve etkili inzivalardır.
Emre diyor ki;
“Tekrar insanlaşmaya doğru, insan olma yolunda adım adım yürümeye çalışıyoruz”.
Aktif olarak yaptığı diğer şeylerin yanında, temelde bir bilim insanı olarak bilime; bir öğrenci uygulayıcı ve öğretmen olarak kadim öğretilere odaklanmış bir kişidir.
Bilime Giden Yol
Emre‘nin yolculuğu bilimsel yolculuğundan çok öncesinde başladı ancak öze giden yolda Bilimsel kısımda oluşturduğu altyapı halen büyük bir rol oynamakta.
2000’ler
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’nde ilk lisans eğitimi esnasında, Emre matematik ve simülasyonlara ilgi duymaya başladı. Programlama ile tanışarak matematiksel simülasyon programları üzerine yoğunlaştı.
Emre, ikinci lisans eğitimi esnasında Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’ndeki derslerinin yanı sıra çeşitli projelerde gönüllü olarak çalışarak 2500 saatin üzerinde laboratuvar deneyimi kazandı. Bitirme tezini hava-kaldırmalı Biyoreaktörlerde Bilgisayar Tabanlı Simülasyonlar ile Ölçek Büyütme üzerine yaptı.
2010’lar
Sonrasında, Emre Ege Üniversitesi’nde (İzmir/Türkiye) Master derecesini tamamlayıp bir dönem Araştırmacı ve Öğretmen olarak çalıştı. Bu dönemde bir tanesi Portekiz’de Minho Üniversitesi’nde bir tanesi de Türkiye’de gerçekleştirilen iki adet proje tamamladı ve Türkiye’de bitirilen proje ile bir adet ulusal patent aldı.
Daha sonrasında, Emre Wageningen Üniversitesi (Hollanda) ve VITO (Belçika) iş birliğinde gerçekleştirilecek bir proje yazarak endüstriyel doktora programına ve bunun yanında VITO’da araştırmacı olarak işe başladı. Projesi toplamda 1 milyon Euro’nun üzerinde bir hibe aldı. Projenin final ürünü, dünya çapında bir patent ailesi tarafından alındıktan sonra satılarak direkt olarak endüstride kullanılmaya başlandı. Bunların yanında, bu dönemde VITO’ya müşteri olarak gelen şirketler adına araştırmacı sıfatıyla birçok proje tamamladı.
Doktorası sonrasında, Emre dışarıdan farklı gruplara destek oldu ve Biyomedikal ve Biyoproses endüstrilerinde kullanılacak inovatif ekipmanların konsept dizaynı üzerine çalıştı.
Bu sırada Emre Almanya’da bir danışmanlık şirketi açtı. SciCo Scientific Consulting şirketinin sahibi olarak Emre, kimyasalların çevresel risk analizi üzerine projelere danışman olarak dahil oldu (detaylar gizlidir) ve bilimsel veri analizi, programlama, model tahminlemesi, test ve validasyon, simülasyonların gerçekleştirilmesi konularında sorumluluk üstlendi.
Emre’nin bu dönemde danışmanlık verdiği diğer projeler:
- Robotik mikrobiyoreaktör sistemi (NİH tarafından hibe almıştır)
- Kitsiz vücut sıvısı testi için yeni bir metot ve alet dizaynı (Proje İsviçre’de devam etmekte)
- Biyoteknoloji-A.I. hibrit teknolojileri endüstrisinde yeni metot ve metoda uygun takım oluşturma (Proje İsviçre’de devam etmekte)
Öze Giden Yol
Emre’nin öze yolculuğu, 9 yaşındayken yaşadığı ve her şeyin sonsuz derecede birbirine bağlantılılığı, sonsuz olasılıklar, paralel gerçeklikler, çoklu evrenler, samsara ve bunların ötesi hakkında birçok bilgi içeren spontane spritüal deneyimler ile başladı. Emre “Şu ana kadar, halen o günlerde kavradıklarımı anlamış değilim ve halen öze giden aynı yoldayım” diyor.
*
14 yaşında Transpersonal Psikoloji, Nefes Çalışmaları ve Şiir ile ilgilenmeye başlayan Emre 16’sına geldiğinde yaşları 20-60 arasında değişen 50 üzerinde üyeye sahip küçük bir filozofik tartışma kulübü kurdu. Bu yıllarda, çok ileriki yaşlarında deneyiminin yürüdüğü yolla birleştiği noktaya kadar anlamlandıramadığı yaşamını değiştiren bir spontane spritüal deneyim yaşadı.
*
Daha sonrasında, aynı zamanda Matematik ve Biyolojiye karşı bir ilgi geliştirdi. Farklı üniversitelerde, önce Elektronik ve Haberleşme mühendisliği sonra Biyomühendislik okuduğu dönemde hem müziğe hem de biyoloji ve matematiği durumları farklı açılardan açıklamak için kullandığı Transpersonal Psikoloji ile alakalı entegrasyon konuşmalarına ilgi duymaya başladı.
*
Emre bilime giden yolu üzerinde yürürken, 2012 yılı başında yaşadığı ölüme yakın bir deneyim sonrasında şamanik ilaçlarla tanıştı. Bu deneyim ile beraber, özellikle kronik ağrı ve 20 dakikadan fazla uyumasını engelleyen gece acı atakları ile ilgili sorunları ortaya çıkmaya başladı.
Çoğu 26 yaş sonrası olmak üzere 30’larına kadar genellikle “bilinmeyen nedenlere” bağlı problemlerle toplam 7 adet genel ameliyata alındı.
Emre özellikle medikal ve fiziksel iyileşme araştırmalarına 20’lerinde başladı. Bu yolda birçok bitki ile tanıştı ve dünyanın her yerindeki medikal bitkiler ile ilgili büyük bir veri tabanı oluşturdu. Ayrıca sayısız grup ile şamanizm, qi-gong, akupunktur, geleneksel Çin tıbbi, meditasyon vb. değişik konular üzerine eğitim almak ve öğrenmek için bağlantı kurdu. Şamanizm Emre’nin her zaman temel ilgi alanlarından biri olduğu için, özellikle şamanik öğretilere odaklandı.
*
Daha sonra Emre, Ayahuasca, Kambo, Bufo ve Yopo gibi şamanik şifalarla birlikte entegrasyon konuşmalarının yapıldığı bir grup inzivasında ilk şamanik ilaç hocası ile tanıştı. Bu deneyim, fiziksel, mental ve spritüal acının salındığı yaşamını kökten değiştirdi.
Özellikle bu seanslarda aldığı fiziksel ve medikal şifa sonrasında hayatını bu inanılmaz, şaşırtıcı şifacılara adamaya karar verdi. 16 yaşında yaşadığı spontane spritüal deneyim sırasında söyleyebildiği tek kelime “Au-wea-yav-ska” idi; o dönemde anlamlandıramadığı bu kelime bu noktadan sonra anlam kazanmaya başladı. Emre şöyle diyor: “Bu yolda öğrendiğim en güçlü öğretiler en basit olanlardı: Bıraktığında bırakıyorsun, iyileştiğinde iyileşiyorsun, gerçeklikte problemler yoktur sadece benim tanımlamalarımda problemler vardır”.
*
Şamanik tedavilerle çalışmaları esnasında, bu tedavilerin katalist etkisi ile birlikte Emre 14 yaşında başladığı yola devam ederek öz ve toplumsal mekanizmalar, id, ego ve karakter mekanizmaları ve ötesi konularında derinleşti. Bu yolda, Dünya çapında sayısız ülkede birçok organizasyon ve girişime hayatı boyunca geliştirdiği birçok karakteri kullanarak dahil oldu. Bu süre zarfında şaman, müzisyen, atlet, bilim insanı, konuşmacı, kadim öğretiler uygulayıcısı, öğretmen gibi karakterlerini kullanmanın yanında temel niyeti bir insan olarak mevcut olmaktı.
2017-2020 arasında, şamanik tedavilerin ve entegrasyon konuşmalarının hocalığını da yaptığı uluslararası bir organizasyonla sayısız ülkede inzivalar düzenledi.
Sonrasında, 2020 başlarında sadece 3-4 ülkeye odaklandığı kendi kişisel yolculuğuna başladı. Bir uygulayıcı, hoca, rehber, bir insan olarak 75’ten fazla inzivaya, sayısız kişisel seansa katıldı. Katılımcı ve öğrencilerin aydınlanma prosesine eşlik etmek adına onlarla enerjisini paylaştı.
Emre “Olduğumuzu zannettiğimiz şeyin ötesine geçmek ve bilinmezliğe kendimizi teslim edebilmek için bizim yolumuz, aklımızda taşlaşmış olan tanımlamalarımızı- ideolojilerimizi bırakmaktır. Bu yolculuk tek adımlık bir sıçrayış değil, spiral şeklinde sonsuz katmanları ve derinlikleri olan bir yoldur” diyor.
Aşağıda bir havalimanında yazdığı bir şiirle kendisine giden yol ile ilgili bir fikir vermeye çalışmıştır:
Ben giderim
Bir gelişi var mı bilmeden
Geliş mümkün mu düşünmeden
Bir yol yürürüm
Bilirim yol yok
Ama yine de giderim varışlara karnim tok
Ne eylesin kalbim
Duyguları, düşünceleri, hazları
Anlar mı ki kalp beşlerden ortaya çıkanı
Ben giderim
Her nefes alış bir adim atış
Her nefes veriş bir bırakış
Ben giderim dost
Her nefes bir la
Her nefes bir hu
Ben gider
Bir adim atarim kendim bildiğimden dışarı
Yolum kendimin kendinden aşkınlığı
Giderken bazen haz gelir beni sarar
Düşerim, cehennem lütuf olur
Kalkarım kalbim evim olur
Gittiysem kalp evinde yürürsem
Bilmediğim, maddeyi maddiyatı neylesin
Kalp evinde olan gitmeyi düşmeyi kalkmayı neylesin
Kalbi açık olanın kulaklarında kus sesleri, sözleri neylesin
Açık olmayan kalbe varmaz ki sözler
Onlar neylesin
Kalk dost vakit gitme vakti
Düşüp cehenneme kalkıp kalbe
Kendin bildiğini yok etme vakti
Ph. D. Emre Günerken / Kadim Bilgelikler Uygulayıcısı